Aşırı sıcaklık artışının insan sağlığı üzerine ciddi olumsuz etkileri olduğunu belirten İl Sağlık Müdürümüz Uz. Dr. Berna Öztürk, özellikle risk altında
olan grupların bu havalarda mecbur kalmadıkça dışarı çıkmaması gerektiği uyarısında bulundu. Öztürk; “Aşırı sıcak hava; sıcak çarpması, ısı senkopu, ısı krampları gibi sıcakla doğrudan ilişkili bir dizi hastalığa neden olabilir. Sıcak çarpması, yüksek sıcaklıklara uzun süre maruz kalma veya yüksek sıcaklıkta fiziksel efor sonucu vücudun aşırı ısınmasının neden olduğu acil tedavi gerektiren bir durumdur. Sıcak çarpmasının, ana bulgusu yüksek vücut ısısı (>40 °C) olup, bulantı, kusma, baş ağrısı, çarpıntı, bilinç bozukluğu, konuşmada bozukluk, sinirlilik, davranış değişikliği, nöbet gibi belirtiler ortaya çıkabilmektedir. Aşırı sıcaklar, mevcut kronik hastalıkların kontrolünü zorlaştırarak ağırlaşmasına, dolayısıyla hastane başvurularının artmasına, hatta ölüme neden olabilir. Bu havalardan en çok etkilenen gruplar; 4 yaşından küçük çocuklar, 65 yaş ve üzerindeki yaşlılar, bakıma ihtiyacı olanlar (engelliler, yalnız yaşayanlar), hamileler, aşırı kilolular, açık alanda çalışanlar, kronik hastalığı olanlar (şeker, kalp damar, karaciğer, böbrek, beyin-damar, kronik solunum sistemi, psikolojik hastalıklar), sürekli ilaç kullanan kişilerdir (özellikle tansiyon düşürücü, idrar söktürücü, depresyon ve uyku ilaçları)” diye konuştu.
Aşırı Sıcaklardan Korunma Tedbirleri Nelerdir?
Öztürk, sıcak çarpmasının önlenebilir bir durum olduğuna dikkati çekerek vatandaşların sıcak havalarda özellikle dikkat etmeleri gerektiği hususları ise şöyle sıraladı;
“Günün en sıcak saatlerinde (10.00 –16.00) mecbur kalınmadıkça dışarı çıkılmamalı, havuz, göl, denize girilmemelidir. Dışarıda iken de hafif ve bol giysiler tercih edilmelidir.
Dışarıda çalışması gerekenler, güneş altında korunmasız kalmamaya aşırı hareketlerden kaçınmaya, sık sık sulu gıdalar almaya dikkat etmelidir.
Yoğun fizik aktivite gerektiren sporlar için sabah ve akşam saatleri tercih edilmelidir. Ağır fizik aktivitelerden kaçınılmalıdır.
Risk altındaki yetişkinler, yaşlılar, bebekler sıcak çarpması yönünden dikkatle izlenmelidir.
Bebekler, çocuklar, engelliler ve hayvanlar kapalı ve park etmiş araçlarda kesinlikle bırakılmamalıdır. Araç iç ısıları klima olsa dahi park edildikten çok kısa süre sonra yükselmektedir.
Güneş gören pencereler güneşlikler ile gölgelendirilmelidir.
Vücut ısısının yükselmemesi için sık sık duş almalı, bu mümkün olmadığında ayaklar, eller yüz ve ense soğuk suyla ıslatılmalı veya silinmelidir.
Susuzluk hissi olmasa bile her gün en az 2-2,5 lt (12-14 su bardağı) sıvı tüketilmelidir.
Yağlı besin ve kızartmalardan kaçınılmalı, yemeklerde bitkisel sıvı yağ kullanılmalıdır.
Vücut direncini artırmak vitamin ve mineral dengesini sağlamak için bol sebze ve meyve tüketilmeli, kafeinli içecekler yerine de süt, meyve suyu ve bitki çayı tercih edilmelidir.
Eğer doktor tarafından sıvı alımı kısıtlanmışsa, idrar söktürücü ilaç kullanılıyorsa konuyla ilgili doktora başvurmak gerekir.
Mide krampına neden olabileceğinden çok soğuk ve buzlu içeceklerden kaçınılmalıdır.
Kafein, alkol ve çok şeker içeren içecekler vücutta fazla sıvı kaybına yol açtığı için tüketilmemelidir.
Dışarıda ve açıkta satılan yiyeceklerden kaçınılarak çabuk bozulma riski olan besinler (et, yumurta, süt balık) açıkta bekletilmemelidir.
Gözün zarar görmemesi için hem UV-A ve hem UV-B den koruyucu güneş gözlüğü kullanılmalıdır.
Özel site havuzlarının bakımları rutin olarak yapılması önem arz etmekte olup sıcaklığın arttığı günlerde süs havuzlarına girilmemelidir” dedi.