Organ Bağışı Haftası ( 03-09 Kasım ) nedeniyle İl Sağlık Müdürlüğümüz tarafından Bayramyerinde halkımızı organ bağışı hakkında bilgilendirmek amacıyla Stant kurulmuştur. Standımızı Sağlık Müdür Yardımcısı, Şube Müdürleri ve Müdürlüğümüz çalışanları ziyaret ettiler. Vatandaşlara organ bağışı hakkında bilgilendirme yapılarak broşürler dağıtıldı. Organ bağışçısı olmak isteyenlerin başvuru işlemlerinin yapıldığı standımız 03-09 Kasım 2017 tarihlerinde vatandaşları bilgilendirmek için hizmet verecektir.
İl Sağlık Müdürümüz Dr. Şükrü ARPACI Denizli Yerel Televizyonu Deha20 Sema BARSTOGAN’IN sunduğu Egenin Mikrofonu Programı’na Bayramyeri standında organ bağışı ile ilgili halkımızı bilgilendirmek adına röportaj verdi.
Organ Bağışı ile ilgili istatistikler;
Türkiye genelinde 60.000’den fazla diyaliz hastası mevcuttur. İlimizde 1000’e yakın böbrek yetmezliği hastası diyaliz tedavisi almaktadır.
2015 yılında 35-40, 2016 yılında hasta 45-50 civarında hastaya kemik iliği nakli yapılmıştır. İlimizde toplam 300’e yakın beyin ölüm tespiti yapılmış olup bunlardan 80’den fazla hastaya organlarını bağışlamıştır. Bakanlığımız tarafından 2013 yılı Mayıs ayında, Türkiye Organ ve Doku Bağışı Bilgi Sistemi kurulmuştur. 2013 Mayıs ayından itibaren yeni siteme(TODBS) geçildikten sonraki bağış sayımız 1500’e yaklaşmıştır. Ülke genelinde 206.000'e ulaşmıştır.
Organ Bağışı ile ilgili sıkça sorulan sorular;
Organ Bağışı Nedir? Kişinin kendi organlarını tıbben yaşamı sona erdikten sonra başka bir insanın tedavisi için kullanılmasına izin vermesi olayına ORGAN BAĞIŞI denir. Kişinin yasal olarak organ bağışı yapabilmesi için 18 yaşını doldurmuş olması ve bu dileğini iki şahit huzurunda bilinçli ve her türlü etkiden uzak olarak organlarını bağışladığını organ bağış senedini şahitlerle birlikte imzalayarak beyan etmesi gerekmektedir.
Ne zaman organlarımızı bağışlayabiliriz? Organ Bağışı yapan kişinin tıbben yaşamı sona erdikten sonra yakınları tarafından organları bağışlanabilir. Kişi hayatta iken kendi serbest iradesi ile bir böbreğini yada karaciğerinin bir kısmını ihtiyacı olan bir hasta için bağışlayabilir,
Organ Bağışı İçin Nereye Başvurabiliriz? Canlı vericiden organ bağışı için hasta ile birlikte organ nakli merkezine,Öldükten sonra kullanılmak üzere bağış için;Organ bağış birimi olan tüm hastaneler(kamu,özel,üniversite) Türkiye Organ Nakli Vakfı, Organ nakil merkezleri, Sağlık Müdürlükleri
Organ Bağışı İçin Yaş Sınırı Var mı? Canlıdan canlıya bağış için 18 yaş, Kadavradan bağış için yaş sınırı yoktur.
Ölen Bir Kişinin Organları Alınırken Vücut Bütünlüğü Bozulur mu? Tıpkı canlı bir insana ameliyat yapıyormuş gibi ameliyathane koşullarında ve normal ameliyat teknikleri ile multidisiplener bir yaklaşım ile işlem yapılır. Organlar alındıktan sonra gayet özentili bir şekilde cilt kapatılarak cesede bir saygı içerisinde temizliği yapılarak morga gönderilir.
Organ Bağış Kartı Taşırsam Bir Gün Ölmeden Organlarım Alınır mı? Acil servise başvuran hastalarda üzerinde organ bağış kartı olsun veya olmasın en ağır hasta en öncelikli hastadır. Milyonda bir yaşam şansı varsa öncelikten dolayı hastanın yaşama şansı değerlendirilir ve tedavisi sağlanır. Aksi durumda beyin ölümü gelişse bile iyi bakım ve tedavi uygulanmadığında organlar kullanılamayacak duruma gelir.
Öldükten Sonra Kullanılmak Üzere Bağışladığım Organlarım Satılır mı? 2238 sayılı Organ Nakli yasası gereğince organların satılması yasaktır. Alınan organlar Sağlık Bakanlığı Organ Nakli Ulusal Koordinasyon Sistemi (UKS) içerisinde belli bir düzene göre paylaştırılmaktadır. Sistemin ticari bir döngüye girmesi mümkün değildir. Bağışladığım
Organlar Adaletli Bir Şekilde İhtiyacı Olanlara Nakledilir mi? Alınan organlar Sağlık Bakanlığı Organ Nakli Ulusal Koordinasyon Sistemi (UKS) içerisinde oluşturulan bilimsel danışma kurulunun belirlediği kurallar dahilinde hastalara gönderilir. Irk, din, dil farkı gözetmeksizin organlar uyum oranı en yüksek olan hastalara adalet ve şeffaflık ilkeleri çerçevesinde nakledilir.
Beyin Ölümü Nedir? Beyin fonksiyonlarının geri dönüşümsüz olarak kaybolmasıdır.Bu durum koma ve bitkisel hayattan farklıdır.Yapılan tüm tıbbi tedavi ve makine desteğine rağmen kısa süre içinde tüm organlar işlevini yitirir.Artık bu kişiler tıbben ölüdürler.Beyin ölümü tanısı olmayan kişiden organ nakli yapılamaz.
Beyin Ölümü İle Bitkisel Hayat Arasındaki Fark Nedir? Bitkisel hayatta hastanın solunumu devam eder, bu hastalar aylarca,yıllarca yaşayabilirler, bazı durumlarda iyileşme şansları vardır. Beyin ölümü gerçekleşen kişiler solunum cihazına bağlıdır, hastanın kendisi solunum yapamaz, bu vakalar tıbben ölüdür, hayata dönmesi mümkün değildir. Beyin ölümünü vazodaki çiçeğe, bitkisel hayatı ise saksıdaki çiçeğe benzetebiliriz. Saksıdaki çiçek su verdiğimiz sürece yaşayacaktır, vazodaki çiçek bir kaç gün sonra mutlaka solacaktır.
Organ Bağışı Dini Açıdan Uygun mudur? Organ Nakli Caiz midir? İslamiyet’te organ ve doku bağışına karşıt görüş oluşturacak herhangi bir metin bulunmamaktadır “Kim bir kimseye hayat verirse, o sanki bütün insanlara hayat vermişçesine sevap kazanır.”(Maide Suresi 32. Ayet) Diyanet İşleri Başkanlığının yapmış olduğu açıklamada Zaruret halinin bulunması, yani hastanın hayatını veya hayati bir uzvunu kurtarmak için, bundan başka çaresi olmadığını, meslek ehliyet ve dürüstlüğüne güvenilen bir tabip tarafından tespit edilmesi, hastalığın bu yolla tedavi edilebileceğine tabibin zann-ı galibinin bulunması, organ veya dokusu alınan kişinin, bu işlem yapıldığı esnada ölmüş olması, toplumun huzur ve düzeninin bozulmaması bakımından organ veya dokusu alınacak kişinin sağlığında (ölmeden önce) buna izin vermiş olması veya hayatta iken aksine bir beyanı olmamak şartıyla, yakınlarının rızasının sağlanması, alınacak organ veya doku karşılığında hiçbir şekilde ücret alınmaması, tedavisi yapılacak hastanın da kendisine yapılacak bu nakle razı olması gerekir.
Organ Bağışında Ne Durumdayız? Dünyadaki Yerimiz? Organ bağışı her geçen yıl bir önceki yıla göre yaklaşık 1.5- 2 katı artış göstermekte ancak bu artış halen çok yetersiz. Ülke olarak yılda milyon nüfus başına minimum 25 kadavra donör sağlayabildiğimiz zaman organ nakli bekleme listelerindeki hastaları tedavi etme şansını yakalayabiliriz. Bizde ölümlerin ancak % 25-30 unun yakınları organ bağışını kabul ediyorlar. Bu da yılda milyonda 3,5-4 kişi demek. Yani kadavradan organ bağışında yıllık ortalamanın çok çok altında kalıyoruz. Bu nedenle her yıl 6-7 bin kişi organ nakli beklerken yaşamlarını kaybediyor. Yaş ortalaması da oldukça düşük. Örneğin böbrek hastalarının % 50 sine yakınını 5-40 yaş arası kişiler oluşturuyor.
Organ naklinin gelişmiş olduğu ülkeler ile aramızda bir kıyaslama yapmak gerekirse arada ortalama 10-15 kat fark var. Katolik bir toplum olmasına rağmen İSPANYA da oranlar milyon nüfus başına 35-40 arasıdır. Yine diğer Avrupa ülkelerinde ve Amerika da oranlar milyonda 25 in altında değil. Organ nakli bekleyen hasta listesine her yıl 4000-5000 yeni hasta ilave oluyor. Bizde ise yılda maksimum 3000-4000 kişiye (kadavra+canlı vericiden) organ nakli yapılabilmekte, geri kalanlar da maalesef kaderine terk edilmektedir. Yapılan nakillerin % 70 i canlıdan, % 30 u kadavradan sağlanmaktadır. İdeal olan çoğunluğunun kadavradan yapıldığı nakillerdir.