31 Mayıs tarihi, tütün ürünü kullanımının sağlık ve diğer zararları konusunda toplumda farkındalık oluşturmak, tütün ürünü kullananlara bırakmaları yönünde bilinç kazandırmak ve sağlıklı yaşam davranışlarını geliştirmek amacıyla Dünya Sağlık Örgütü tarafından “Dünya Tütünsüz Günü” olarak ilan edildi.
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de 31 Mayıs Günü “Dünya Tütünsüz Günü” olarak amaca yönelik çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. Tüm illerimizde il sağlık müdürlüklerimiz, sivil toplum kuruluşları ve paydaş kurumlar tarafından yapılan faaliyetlerle tütün ürünlerinin zararlarına dikkat çekilmekte, bırakmak isteyenler teşvik edilmektedir.
Küresel tütün salgını, önlenebilir hastalık ve ölüm sebepleri arasında ilk sırada yer almakta ve dünyada her yıl 7 milyondan fazla kişinin ölümüne sebep olmaktadır. Bu ölümlerin yaklaşık 1 milyonunu, tütün kullananlar değil, tütün dumanına maruz kalanlar oluşturmaktadır. Dünya genelindeki 1 milyardan fazla tütün ürünü kullanıcısının, yaklaşık % 80'i düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşamaktadır. Tütünle ilişkili hastalık ve ölümlerin en fazla olduğu ülkeler de yine düşük ve orta gelirli ülkelerdir.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından, bu yıl kutlanacak olan “Dünya Tütünsüz Günü” etkinliklerinin ana teması, “Tütün ve Kalp Hastalıkları” olarak belirlendi. 2018 yılı etkinliklerinde, tüm dünyada ölüm sebepleri arasında ilk sırada yer alan kalp hastalıkları ve serebro-vasküler olay (inme) da dahil kardiyovasküler hastalıklar ile tütün kullanımı arasındaki ilişkiye dikkat çekilecektir.
Tütün kullanımı, hem kadınlarda hem erkeklerde koroner kalp hastalığı, inme, yüksek tansiyon ve periferik vasküler hastalıklar açısından değiştirilebilir risk faktörlerinin başında gelmektedir. Tütün kullananlarda kalp hastalığı riski, kullanmayanlara göre 2-4, inme riski de 2-3 kat daha fazladır. Bu risk gençler de dahil tüm yaş gruplarını kapsamaktadır.
Kalp damar hastalıkları, tüm dünyada ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer almakta ve diğer ölüm nedenlerinden çok daha fazla kişinin ölümüne sebep olmaktadır. Tütün kullanımı ve tütün dumanı maruziyeti, tüm kalp hastalığı ölümlerinin, yaklaşık % 12'sine sebep olmaktadır.
Yüksek tansiyon, iskemik kalp hastalığı, akut miyokard enfarktüsü, kalp yetmezliği, inme gibi tütün kullanımı ile doğrudan ilişkili olan kalp damar hastalıkları, ülkemizde de yıllardır ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer almaktadır. 2017 yılında meydana gelen 416.881 ölümün, %40’ını (165.323) kalp damar hastalıklarına bağlı ölümler oluşturmaktadır.
Tüm bu riskler göz önünde bulundurularak tütünle mücadelede sağlanan başarı ile bağımlılıktan uzak, sağlıklı nesillerin yetişmesine büyük katkı sağlanacaktır. Bununla birlikte kalp damar hastalıkları, kanserler gibi pek çok kronik hastalık ve bunlara bağlı sağlık ve yaşam kayıpları önlenecektir. Ayrıca bu kronik hastalıklara yönelik sağlık harcamalarının ve iş gücü kayıplarının azalması ile ülke ekonomisine de katkı sağlanacaktır.
Bu sebeplerle ülkemizdeki tütünle mücadele çalışmaları siyasi iradenin, kamu otoritesinin, yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının, medyanın iş birliğinde büyük bir kararlılıkla sürdürülmektedir. Siyasi irade, istikrarlı bir biçimde ve cesaretle tütünle mücadele çalışmalarını desteklemektedir. Hatta bu mücadelenin liderliğini ve savunuculuğunu bizzat Sayın Cumhurbaşkanımız kendisi yapmaktadır. En üst düzeyde gösterilen bu siyasi kararlılık elbette başarılı çalışmaların sürekliliğini de beraberinde getirmektedir.
Ülkemizde tütünle mücadele alanında yürütülen çalışmalar, 3 temel strateji üzerine kurulmaktadır.
- Çocuklar ve gençler başta olmak üzere bireylerin tütün ürünlerine başlamalarının önlenmesi,
- Tütün ürünü kullananlara bırakmaları için destek sağlanması,
- Öncelikle çocuklar ve gençler başta olmak üzere toplumun tamamının tütün dumanından pasif maruziyetinin önlenmesi.
Tütün ürünlerinin zararlarına ilişkin toplumda farkındalık oluşturmak, tütün bağımlılığını önlemek, tütün ürünü kullananları bırakmaları için teşvik etmek amacıyla Türkiye Yeşilay Cemiyeti ile iş birliği içerisinde ulusal medya kampanyaları yürütülmektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından da okullarda örgün eğitimin her kademesindeki öğrencilere, “Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı” kapsamında bağımlılığı önlemeye yönelik, yaş gruplarına özel eğitimler verilmektedir. Ayrıca 81 ilimizde halk eğitim merkezleri, gençlik merkezleri aracılığıyla da toplumun tamamına yönelik bilgilendirme ve farkındalık çalışmaları yapılmaktadır.
Yürütülen koruma ve önleme çalışmalarının yanı sıra tütün ürünü kullanan bireyler bırakmaları için teşvik edilmekte ve bırakmak isteyenlere ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı ve sigara bırakma poliklinikleri aracılığıyla destek sağlanmaktadır. 27 Ekim 2010 tarihinde hizmete açılan ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattında, 7 gün 24 saat, sigara bırakma konusunda uzman danışmanlar tarafından canlı destek sağlanmaktadır.
Alanında dünyada en etkili çalışan çağrı merkezlerinde biri olan ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattında bugüne kadar yaklaşık 26 milyon çağrı karşılandı.
2018 yılı itibariyle ülke genelinde 415 sigara bırakma polikliniğinde konuya özel eğitimler alan hekimlerimiz tarafından sigara bırakma hizmeti sunulmaktadır. 2010 ve 2015 yıllarında olduğu gibi 2017 yılında da sigara bırakma tedavisinde kullanılan ve ülkemizde henüz geri ödeme kapsamında olmayan ilaçlar, Bakanlığımız tarafından alındı. 300.000 kişinin sigara bırakma tedavisine yetecek miktarda Vareniklin etken maddeli ilaç ve nikotin replasman tedavisi preperatı ülke genelindeki sigara bırakma polikliniklerinde hekimlerimizin uygun gördüğü hastaların sigara bırakma tedavisinde ücretsiz olarak kullanılmaktadır. 2009 yılından bu yana sigara bırakma polikliniklerinde 2.138.437 muayene yapıldı.
Vatandaşlarımızın tütün dumanından pasif maruziyetini önlemek ve temiz hava soluma hakkını korumak amacıyla 4207 saylı Kanun kapsamında tütün ürünlerinin kullanımının yasak olduğu yerlere yönelik, ülke genelinde yaklaşık 1500 denetim ekibiyle 7 gün 24 saat esasına göre denetimler yapılmaktadır. Denetim ekiplerimiz tarafından, belirli bir plan dahilinde gerçekleştirilen rutin denetimlerin yanı sıra, Alo 184 SABİM-Tütün İhbar Hattı ve Yeşil Dedektör mobil uygulaması üzerinden gelen ihbarlara yönelik de denetimler sürdürülmektedir. Denetim ekiplerimiz tarafından Kanun’un tüm hükümleriyle yürürlüğe girdiği 19 Temmuz 2009 tarihinden bu yana ülke genelinde 19.073.944 denetim yapıldı. Bu denetimler sırasında Kanun hükümlerine uyum konusunda ihlal tespit edilen işletmelere ve ihlalde bulunan kişilere yönelik 240.894.677 TL idari para cezası uygulandı.
Toplum sağlığını korumak, bağımlılıklardan uzak sağlıklı nesillerin yetişmesini sağlamak ve “Tam Dumansız Türkiye” için tütünle mücadele çalışmaları, kararlılıkla ve güçlendirilerek sürdürülecektir.